Stradivarius kemanlar için pek çok kitap yazıldı, ama kusursuzluğunun sırrı çözülemedi.
Kimsenin daha iyisini yapamadığı Stradivarius’ların yaratıcısı Antonio
Stradivari’nin sırrı neydi? Kusursuz yapıtlarıyla keman yapım sanatını
doruğuna çıkaran bu Cremona’lı, 1666’da yaptığı kemanlara kendi
etiketini koymaya başladığı zaman henüz Nicolo Amati’nin (1596-1684)
öğrencisiydi.
Nicolo ise, 16. ve 17. yüzyıllarda keman yapımında ün
kazanmış Cremona’lı İtalyan ailenin büyük ustasıydı. Gerek işçilik,
gerek tını güzelliği bakımından çok üstün çalgılar yapmıştı. Antonio
Stradivari ve Andrea Guarneri’yle birlikte daha birçok kişiye bu sanatı
öğreten Nicolo Amati’ydi.
Amati’lerin kemanın gelişmesine en büyük
katkıları, yassı gövdeli keman modelini ortaya çıkarmalarıydı. Daha
sonra Stradivari’nin geliştirdiği biçimiyle bu model, verdiği parlak
soprano tonu nedeniyle modern konser koşullarına en uygun model olduğunu
kanıtlamıştı.
Stradivari’nin yaptığı ilk kemanlar, Amati’nin küçük
modellerine benzeyen, kalın yeşil cilali, sağlam yapılı kemanlardı. Ama
Stradivari, 1684’te daha büyük modeller yapmaya, daha koyu renkli vernik
kullanmaya ve çalgının çok ince ayrıntıları üzerinde bazı yenilikler
denemeye başlamıştı.
1690’larda yaptığı “uzun” modellerle kemana
tümüyle yeni oranlar getiren Stradivari, 1700’de çalgılarının biçimini
bir kez daha genişletecekti. Çok güzel viyolonseller ve viyolalar da
yapıyordu; ama onun keman yapım yöntemi, kendinden sonra standart bir
yöntem olarak benimsenecekti.
Keman eşiğinin bugünkü biçiminmi o
tasarlamış, önceki kemanlardan daha güçlü ve daha içe işleyici bir ses
veren, daha sığ gövdeli modern kemanın boyutlarını o saptamıştı.
Pek
çokları, Stradivari’nin akustik yönden kusursuz kemanlarının sırrının
verniklerinde yattığına inanıyordu. Uzun süre tartışıldığı halde bu
formülün bir türlü saptanamamasına karşın, çağdaş araştırmacıların
kemanda ses güzelliğini etkileyen kimi etkenler belirledikleri
biliniyor. Örnekse, üst ve alt kapakların kalınlığı, dolayısıyla da
titreşim özellikleri, kemanın yapıldığı ağacın içindeki mikroskopik
gözenekler, kullanılan verniğin formülü, vb. Ama Cremona’lı Antonio’nun
sırrını bugün hâlâ hiç kimse tam olarak çözemiyor.
Geçenlerde, The
Guardian’dan Clemency Burton-Hill de, Ashmolean Müzesi’ndeki olağanüstü
Stradivarius sergisini gezdikten sonra kaleme aldığı yazısında aynı
soruyu soruyordu: İtalyan ustanın yaptığı çalgıların kusursuzluğuna
neden hâlâ kimseler erişemedi?
Dünyanın dört bir yanından keman ve
müzik tutkunları Oxford’a çeken sergide, Antonio Stradivari’nin 1666
yılında yirmi iki yaşındayken yaptığı ilk keman, “Serdet” Stradivarius’u
da yer alıyor. Burton-Hill, bu benzersiz keman karşısında duyduğu
hayranlığı dile getirirken, “Neden yüzlerce yıl sonra bile Antonio
Stradivari’nin bu kemanı nasıl yaptığını kavrayamıyoruz? Neden,
insanlığın gerçekleştirdiği onca gelişmeye karşın o kemandan daha
iyisini yapamıyoruz?” diye soruyor.
“İnsanlar nicedir Stradivari’nin
sırrı karşısında şaşkınlığa kapılıyor” diyor Burton-Hill. “Yalnızca aynı
kusursuzluğu yakalamaya çalışarak bıkmadan usanmadan onun yapıtlarını
kopya eden çalgı yapımcıları değil, günümüzün her türlü teknolojisini
kullanarak inceleme yapan bilim insanları da… Onu farklı kılan neydi? Ne
de olsa, o da, aynı malzemeleri kullanıyordu: Aynı ağaçları (akçaağaç
ve ladin), aynı suyu, aynı âletleri… İnsanlar yüzyıllardır pek çok
sorunun olası yanıtlarını bulmaya çalışıyorlar ve yanıtı tam olarak
hiçbir zaman bulamayacaklar…
Doksanlık Stradivari sırrını mezara
götürdü. Öldüğünde, hiçbir zaman satmadığı bir keman atölyesinde
duruyordu. Ashmolean’daki sergide de yer alan bu paha biçilmez keman
‘Messiah’ Stradivarius’u olarak bilinir. ‘Messiah’, dünyanın en efsanevi
müzik âletidir. Stradivari’den sonra, bu kemana sahip olanlar, ölünceye
kadar ondan ayrılmaya yanaşmamışlardır. İşin ilginç yanı, bu keman, son
iki yüzyıldır pek ender de olsa çalınmış, demek kondisyonu mükemmel.
Geçen yüzyılda Ashmolean Müzesi’ne bağışlandığında, bir daha
kullanılmaması; olanca görkemi ve sessizliğiyle, cam kutusunun içinde
sonsuza kadar durması istenmişti. Evet, beş yüz kadar Stradivari keman
dolaşımdayken, bir tanesi de özgün haliyle gelecek kuşaklara kalsın…”
Teknolojinin
ürkünç bir hızla geliştiği bugünlerde, 350 yıl kadar önce İtalya’nın
küçük bir kentinde bir çalgı ustasının elinden çıkmış kemanların
sırrının çözülememesi, daha iyisinin yapılamaması, insan yaratıcılığına
duyduğumuz güveni mi pekiştiyor, yoksa yüksek teknolojinin bile bir sır
karşısında yetersiz kalabildiğini mi gösteriyor?
♪ Music ( Müzik ) - Yabancı Şarkı Sözü Çevirileri Turkish Versions Of Lyrics,türkçe şarkı -- Tabb - Akor - Nota gitar, piyano, keman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Music( Müzik Yabancı Şarkı Sözü Çevirileri Turkish Versions Of Lyrics,Tabb,Akor,Nota,gitar,piyano,keman